top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıYağızhan Çalışkan

ZAMAN / TIME

Güncelleme tarihi: 5 Oca 2021

Görsel sanatlarda zaman algısı, insanlık tarihinin sosyolojik psikolojik, felsefi bilimsel ve teknolojik gelişimlerine doğru orantılı bir yol izleyerek değişime uğramıştır. Bu sebeple sanat içerisindeki kullanılan zaman olgusunu, değişen zaman tanılamalarını dönemsel olarak incelemek isterim.

İlk çağ ve orta çağ zaman anlayışı oldukça farklıdır. İlk çağda zaman algısına en iyi yorumu Aristotales üzerinden yapabiliriz. Aristotales’e göre zaman parçalara ayrılır. Geçmiş, gelecek ve ikisinin arasında duran şimdiki zaman. Bu yüzden onun zaman tanımını şimdiki zaman üzerinden yaptığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şimdiki zaman geçmişe sınır çeken ve geleceği belirleyen bir olgudur.

Orta çağda ise durum Hristiyanlık ile tamamen değişmiştir. O dönem düşünürlerinden Augustinus’un zaman tanımı dinin etkisi ile yoktan yaratım fikri çerçevesinde gelişir. Ona göre zaman tanrı yaratımı bir olgudur. Her olgu gibi zamanda yaratılmıştır ve öncesi yoktur, sorgulamak anlamsızdır. Her şeyin yaratıcısı olan tanrı bütün zamanların öncesi ve ötesindedir, ezeli ve ebedidir.

Bahsettiğimiz modernizm öncesi mitolojik zaman ve metafizik dinsel zaman olarak ele alabiliriz. Mitolojik zaman daha çok doğanın ritmine göre işleyen bir zamandır. Mevsimlerin değişimi, etkinin ortaya çıkması, karanlık ile aydınlık, gece ile gündüz vb. bu ritmin oluşumunu sağlayan etkenlerdir. Metafizik zaman ise tek tanrılı dinlerin zamanıdır. Buradaki ritm doğaya göre değil, tanrının, peygamberlerin ortaya çıkışı yaşamları, ölümleri ve ahiret gününde tekrar dirilmeleri hesap sorulmaları gibi olan yani zamanın insana göre değil, tanrının insan için oluşturduğu bir zamandır, insanın kendisi dışında gelişmiş, değişmeyen ve buyurgan. Aynı zamanda insansız var olmayan.

Modernizm ile birlikte zaman kavramı çok farklılaşmıştır. Teknolojik gelişmeler ve endüstri devrimi zamanı ölçülebilir, değişken, insan tarafından kullanımı kontrol edilebilen, birey tarafından ileriye yönelik olarak planlanabilen bir kavrama dönüşmüştür. 19.yy. tarih bilincinin gelişmesi, dinsel tarihin dışında, ondan bağımsız bir tarihin ve zaman akışının var olduğu bilinci, sanatta romantizm alkımıyla beraber gelişen sanatçının öznel iç duygusal dünyasını da bir zaman ritmi içerdiği anlayışıyla beraber zaman kavramı zenginleşmiştir. Böylece hızla gelişen nesnel zaman kavramı karşısında, sanatçının öznel zamanı kapsamında nesnel zamanı yakalayabilme çabası, modern sanatta ortaya çıkan değişik uslupların çıkış noktalarındandır.

1905-1912 yılları arasında gelişen kübizm, üçüncü boyuta bir dördüncü boyut olarak zaman kavramını dahil eder. Yani nesne sadece fiziksel olarak genişliği, yüksekliği ve derinliğiyle var olmaz. Nesneler zaman içerisinde varolmaktadır. Zamanın dördüncü boyut olarak çıkması, Einstein’in görelik (relativite) bulgusuna bağlıdır. Herşey zaman içinde göreli bir değişikliğe sahiptir.

Günümüzdeki zaman ve sanatta kullanımı ise oldukça çok yönlüdür. Konu ile ilgili;

“20.yy. ile birlikte teknoloji ve bilimin gelişmesi sonucunda ortaya çıkan digital ortam, sanal mekân olgusunun yaşantımıza sokmuştur. Elbette bu yeni algı biçimi de günümüz sanatçısı için bir sorunsala dönüşmüştür. Günümüzde, artık zaman-mekân iç içe girmiştir. Mekân da zaman da sanallaşmmıştır. Küreselleşme çağında mekân aidiyetni kaybetmiş zamandır artık.”(Kara,2017,)

Bu bağlamda görsel sanatın zaman kavramının ele alınış biçimleri, dönemlere göre, bireyin dış dünyayı algılama biçimine ve bu dünyanın sınırları kapsamında öznel dünyasının nesnel dünya ile olan bağlantıları çevresinde değişmektedir diyebiliriz.

23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

TEMSİL NEDİR / WHAT IS REPRESENTATION

Sanat tarihinin güne kadar gelen süreci boyunca en çok fikir üretilen ve tartışılan konularından biri temsil meselesi olmuştur. Başlangıç...

SOYUTLAMA / ABSTRACTION

Soyut sanatın tarihçesi düşünsel süreci ve Türkiye’deki etkilerinden bahsetmeden önce “soyut” kelimesinin tanımını yapmak istiyorum....

Comments


bottom of page